Nisâ suresinde aynı içeriğe sahip iki ayet vardır: 48 ve 116. ayetler. Her iki ayetin başlangıcı benzer ve devamı biraz farklıdır.
Nisâ Suresi 48. ayet açıkça şöyle buyuruyor: "Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bunun dışında kalan (günah)ları ise dilediği kimseler için bağışlar. Allah’a şirk koşan kimse, şüphesiz büyük bir günah işleyerek iftira etmiş olur."
Bu nedenle, bu ayet Allah'ın müminlere rahmetine dair güvence vermesi ve günahlarının bağışlanabileceğini bildirmesi bakımından Kur’anın en umut verici ayetlerinden biridir. Aynı zamanda Lokman suresi 13. ayetinde şöyle buyuruluyor: "Hani Lokmân, oğluna öğüt vererek şöyle demişti: “Yavrum! Allah’a ortak koşma! Çünkü ortak koşmak elbette büyük bir zulümdür."
İlk ayet, Kur’an'ın en umut verici ayetlerinden biridir, çünkü Allah'ın lütfu ve rahmeti ile muvahhid insanları teşvik eder ve onlara umutla günahlarını bağışlamanın mümkün olduğunu söyler. Umutsuzluk tehlikeli bir şeydir ve asla bir müminin başına gelmemelidir.
Günahların bağışlanmasının sebepleri çeşitli ayetlerde belirtilir, günahların bağışlanmasının en önemli sebebi tövbedir. Tövbe, kişinin geçmiş bir günahtan dönmesi, gelecekte tekrarlamaması ve telafisi mümkünse telafi etmek için gerçek ve pratik niyeti anlamına gelir.
Nisâ suresinin 48. ayetiyle aynı içeriğe sahip bir başka ayeti, aynı anlamın tekrarlandığı 116. ayettir: "Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışındaki günahları, dilediği kimseler için bağışlar. Allah’a ortak koşan, kuşkusuz, derin bir sapıklığa düşmüştür."
Müfessirler, 48. ayetin şirkin (Allah’a ortak koşmanın) büyük bir günah olarak işaret ettiğini , 116. ayetin ise bu günahın geri dönüşü olmayan doğasına dikkat çektiğine inanırlar.
3965416