IQNA

Erham ür-Râhimîn İlâhi sıfatının Hz Muhammed’de tecellisi

13:43 - September 26, 2022
Haber kodu: 3477590
Merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbimizin sıfatları arasında mükemmel bir denge vardır. Varlık alemindeki anlamca en güzel isimler yüce Allah’a aittir.

Hz Muhammed (s.a.v) vefat eden münafıkların bir büyüğü için dua etti ve saygı gösterdi. Peygamber Efendimizin ashabı Tevbe suresi 80. ayetine değinerek itiraz ettiler: “Onlar için ister bağışlanma dile, ister dileme (fark etmez.) Onlar için yetmiş kez bağışlanma dilesen de, Allah onları asla affetmeyecektir...” Peygamber şöyle söyledi:” Onun için 70 defadan fazla mağfiret dileyeceğim, çünkü Allah'ın onu bağışlayacağını umuyorum.”

Allah, ahlâkî erdemleri tabiatı gereği insanda kurumsallaştırmıştır, ancak Peygamberimiz’in yaptığı bu kapasitenin gelişmesine yardımcı olmaktır.

Peygamber (s.a.v.) “Ben güzel ahlakı tamamlamak ve güzelleştirmek için peygamberliğe tayin edildim” buyurmuştur. Bu, pek çok defa rivayet edilen ve sıhhatinde şüphe olmayan bir hadistir.

Enbiyâ suresi 107. ayeti:” Ve seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” Hz. Muhammed bütün insanlığa gönderilmiş bir peygamber, dolayısıyla âlemlere rahmettir.”

İsrâ suresi 70. ayeti:” Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık..” ayette geçen kerem kavramı, İslâmî literatürde hem Allah’ın insanlara şeref, soyluluk, üstünlük gibi mânevî meziyetler bahşetmesini hem de mal mülk vermesini ifade eder. 

Ahlakın üç seviyesi vardır, birincisi iyi düşünceler, iyi sözler ve iyi işler hakkındadır. İkinci düzey ahlaki erdem ve faziletlere sahip olmaktır. Bu seviyede, biri bize iyilik yaptığında, biz de onlara çok daha fazla iyilik yaparız.

Üçüncü seviye birisi bize kötü bir şey yaptığında, kötü amellerle değil, hayırla karşılık verdiğimiz Mekârimu’l Ahlak'tır. Yani Hz. Muhammed'in (s.a.v) ahlâkına ve onun sünnet-i seniyesine ittiba ve imtisâl edenlerin ahlâkı.

Kerim olan şerefli insan üstün ahlaka sahip olarak kötü şeylere iyi şeylerle cevap verir.

İmam Sadık Mekarimu’l ahlak hakkında şöyle söylüyor: Sana zulmedeni bağışla, senden ayrılanla aranı düzelt ve daha önce seni mahrum edene karşı cömert ol. Mekârimu’l Ahlak’ın bu anlamı, tarih boyunca tüm dinlerin ve bilge insanların büyük öğretisi olmuştur.

Hz Muhammed, Erham ür-Rahimin olan Allah tarafından gönderilmiştir. Sözlükte “merhamet etmek, severek ve acıyarak korumak” anlamındaki rahmet (ruhm, merhamet) kökünden türeyen rahmân kelimesi “şefkat ve merhamet eden, acıyan” demektir. Allah, mü'min olsun, kâfir olsun, bütün insanlara rahmeti ulaştırandır.

Peygamber de böyle bir Allah’ın elçisiydi ve insanlara karşı çok şefkatliydi, çünkü o da bir insandı.

Dr Yahya Yesribi Peygamber Efendimiz ile ilgili bir kitabında şöyle yazdı: Münafıkların lideri, Peygamberimiz (s.a.v) Medine'de iken vefat etti. Peygamber (as) onun için mağfiret diledi ve defnedilirken ona büyük hürmet gösterdi. Müslümanlardan bir kısmı ona itiraz ettiler ve şöyle dediler: Allah Kur’an’da yetmiş defa af dilesen de münafıkları affetmeyeceğini buyurmuştur. Ama münafıkların lideri için neden mağfiret diledin? Hazret şöyle dedi: Allah’tan mağfiret umduğum için yetmiş defadan fazla mağfiret dilerim" buyurdu. 

Dr Yesribi ,Peygamber Efendimiz Allah’tan daha merhametli midir? diye soruyor, cevap vermiyor ve eserinin okuyucusuna bırakıyor. Peygamber’de bir insandı ve sınırlamaları, acıları ve ıstırapları vardı, bu yüzden insanları daha iyi anlıyor ve onlarla bir ilişkisi var. Allah Kur’an’da şöyle buyurur: Biz, insanın kendi türünden başka bir peygamber göndermedik ve eğer meleklerden birini gönderseydik  insanı anlamayacaktı.

İslam tarihi araştırmacısı Hüccetül İslam Muhammed Sıhhati Serdrudi’nin IQNA ile yaptığı röportajdan alınmıştır.

 3886854

Etiketler: ahlâki erdemler
captcha